24 Eylül 2008 Çarşamba

Nesnelere bağlanmak

Geçen gün derse girmek için hazırlanıyorduk. Z. Hocam ipleri, çivileri ve konfetileri masaya koyarken dedi ki, "bu maket bıçağı 1984'ten beri benimle". Bir an durdum, hesapladım. 24 yıl.

Gün koşturmayla geçti, akşam evde aklıma geldi, neden tuhafıma gitmişti ki? Bir yaprağı, bir sinema biletini, bir çorap tekini, bir elyazısını, kırık bir oyuncağı, bir tahlil sonucunu, bir yara kabuğunu, rahmetli dedeciğimin mis kokusunu salondaki vitrinde saklayan ben değil miyim?
"Peki nesnelere bağlanmak ne kadar sağlıklıdır?"
Bu günün sorusu bu.


Bilin bakalım bu aralar ben hangi kitabı okuyorum?

5 yorum:

Bengi Gençer dedi ki...

bahsettiklerin çok masum nesneler sevgili Elif :)) bu nesnelerin isimlerini okumak bile huzur veriyor. hocanın maket bıçağını 24 yıldır kullanmasına hayran kaldım! zaman zaman malzemelerime sahip çıkamadığım için yeniden ve yeniden satın almak zorunda kalıyorum. bunun adı, israf.. :(

masumiyet müzesi kitabını mı okuyorsuun? :))

bu arada bence, sanatçıyı sevenler de sevmeyenler de onu ve eserlerini incelesin, öyle karar versin. okumadan sevmemeyi de ben kabul etmiyorum :o)

sevgileer,
bengi :)

Joujou dedi ki...

Bağlanmak değil de... Biz, savurganlığın kötü bir şey olduğunu, tutumlu olmak gerektiğini öğrenerek büyüyen son nesildik. Her an her istediğimize ulaşamadığımız için, kıymet bilirdik. Sanırım eşyayla kurduğumuz bağ bundan... ;)

Unknown dedi ki...

eşya ile bağ kurmak.. bir anlamda ona değer verip kişileştirmek gibi geliyor bana.. sevdiğimiz hayatımızda olmasını istediğimiz bir varlık onlar.. bu da snırım köklerde yatan şaman inancından kalma bir davranış biçimi galiba.. yani dedenin mis kokusunu vitrinde tutarak bir anlamda hala dedenle birliktesin.. ya da şu an masamda duran taaaa bilmem kaç yıl önce oynadığım bebek.. o benm için hala isimsiz bir arkadaş.. çöp evler de böle oluşuyor zaten :)

Kırmızı Şapka dedi ki...

valla bu masum nesnelerin birikimi sonunda çöp eve gider diye endişeleniyorum ben de bazen :)

ama tutumluluğun ötesinde belirli nesnelerle kurulan kişisel ilişki sözkonusu sanırım. Ama olayın şamanik kökleri olabileceğini düşünmemiştim, ki şimdi mantıklı geldi. Bilinçaltı aktarımıyla geçen bi durum olabilir efem :))

pinomino dedi ki...

manyaklık derecesinde bağlıyımdır nesnelere..
hiçbir şeyi atamam.. anlamlar yüklerim..
hatta çizimlerime taşırım..

bilmiyorum ki.. sağlıklı birşey değil mi şimdi bu :)))