28 Temmuz 2008 Pazartesi

Gomedi

Haftasonu DVD keyfi yapalım istedik, maalesef elimizdeki alet yemek seçen çocuk gibi DVD seçiyor. Hatta bazı div-x'leri de... Bir takıyoruz CDyi, müzikler efektler tamam, ama konuşmalar yok! Haydaaa... Bu da DVD'de her codec olmamasından kaynaklıymış. Neyse, bir adet DVD almakla birlikte, hala ses problemi bazı filmlerde sürüyor. Onları da bilgisayarda izlemek gerekiyor. Hakan'la ve kardeşimle birlikte korku filmi izleyelim derken bir baktım birkaç gün önce almış olduğum Türk yapımı "Gomeda" isimli film takılmış. Ancak yukarıdaki sebepten izleyemedik. Ama ben ne yaptım, ertesi gün ütü yaparken bilgisayardan izledim. Keşke bir kerecik de gerçekten korkunç bir Türk filmi izleyebilsem. Anadolu, ciddi bir kaynak. Doğru kanalları belki yakalıyorlar ama ya atmosfer yaratmada, ya oyuncu seçiminde ya da efektlerde çuvallıyorlar. Oysa nasıl uzakdoğu korku filmi diye bir janr oluştuysa, bizim de böyle bir türümüz olabilir. Ha Türk sineması ne kadar endüstrileşmiş ki tür oluşturalım diyenler olabilir ona birşey diyemem. Ama bizim topraklarımızda değme uzakdoğu korku filmlerine taş çıkartacak hikayeler var.

Fimin konusu, hedef kitleye yönelik bir konu. Yani klasik bir gençlik korku fili, teması kürtaj ve vicdan muhasebesi. Sanki bir korku tüneline girilmişcesine bir "korkunç sahne" bombardımanı, korkması gereken analrda korkmayan ve boş boş bakan oyuncular, heyecanlı bir sahnenin gelişini önden haber veren müzik, sonuçta birbirine bağlanmayan ayrıntılar gibi beni rahatsız eden pek çok şey oldu. Aynı oyuncular ve aynı sahnelerle daha iyi bir film çıkabilirmiş. Yeterince uğraşılmamış. Sembol dilini kullanmaya yönelik yoğun bir çaba izleniyor, bu güzel, ama o da çok fazla olmuş. İlginç olabilirmiş. Böyle yazmaktan hoşlanmıyorum ama, kötü olmuş :(

Hiç yorum yok: