2 Nisan 2007 Pazartesi

Çocuk Kitapları Haftası

Bu gün Uluslararası Çocuk Kitapları Günü.
1967'den bu yana Hans Christien Andersen'in tahmini doğumgünü olarak kabul edilen 2 Nisan, çocukların dikkatini kitaplara çekmek ve onlara okuma sevgisi aşılamak amacıyla Uluslararası Çocuk Kitapları Günü olarak kutlanmaktadır. Devamındaki hafta da çocuk kitapları haftası olarak devam ediyor. Bu hafta her gün bir çocuk kitabını blogumda tanıtacağım.


İlk kitap P.L. Travers'in yazdığı Mary Poppins. Aslında birden fazla Mary Poppins kitabı var. Yukarıdaki, benim çocukken okuduğum değil, serinin başka bir parçası. Mary Poppins ile ilk tanıştığımda sanırım 10-11 yaşlarındaydım. Elimizdeki basım, annem ve dayılarım çocukken Yuki yayınlarından çıkmış birisiydi. Tefrikalar cilt haline getirilmişti ama yıpranmıştı, babam da sonradan ciltçide düz siyah bir cilt yaptırmıştı. Mary Poppins herkesin çekineceği, ama çekinmesine rağmen bayılacağı bir dadıydı. Birbirinden yaramaz 4 çocuğa bakardı. Birlikte acayip maceralar yaşarlardı hep, ama eve döndüklerinde bundan sözedilmesini hiç istemezdi Mary Poppins. Kılık kıyafetine çok düşkün, oldukça burnu havada ama tam bir hanımefendiydi. Yine de gerektiğinde şemsiyesiyle uçar, bir duvar resminin içine girip atlıkarıncaya biner ya da güldürücü gazla dolduğu için doğumgünü bitene kadar uçmak zorunda olan amcasıyla birlikte tavanda beş çayı içebilirdi. Çocukluğumdan bu yana hiç unutamadığım ve hala evirip çevirip tekrar okuduğum bir şaheser kitaptır. İçinde bir sürü öykü de olurdu, Ayın üstünden atlayan inek veya krala bakan kedi gibi...Yukarıdaki baskıyı bundan 3-4 yıl önce kitapçıda gördüğümde hemen almıştım. Yine de içinde "mamafih" gibi eski kelimelerin geçtiği 1964 basımı Mary Poppins'im bana her zaman daha sevimli geliyor.
Çocuklarımıza kitap okuyalım, yanlarında kendimiz de kitap okuyalım ki okumayı sevsinler. Okumak bir kurt gibi içlerine yerleşsin. Başka türlüsü olmaz ki zaten...

2 yorum:

Berceste dedi ki...

Bütün çocuk kitaplarını, çocukken okuduğumu sanıyordum. Yanılmışım! İngiltere'ye geldiğimden beri Marry Poppins'in o kadar çok adını duydum ki, meraktan şimdi onu okuyorum dersem inanır mısınız? :) Ama çocukken okuyanlarla aynı tadı almıyorum sanırım. Arkadaşımla konuştuğumda onun heyecanını hissedebiliyorum, benim için Çocuklar Yönetimde kitabı neyi ifade ediyorsa, arkadaşım için de Marry Poppins öyle! Umarım bütün çocuklar, büyüdükleri zaman böyle anlatabilecekleri, sevecekleri, anılarında yaşatabilecekleri kitapları okuyabilirler...

Kırmızı Şapka dedi ki...

Aynen öyle... Bende de şöyle gelişiyor; ne zaman yeni bir kitap resimlemeye başlasam, her çizgide, her ayrıntıda o resimlere bakacak, hayaller kuracak çocukları düşlerim. Ben nasıl çocukluğumda okuduğum kitapları heycanla anıyorsam, isterim ki ben de bir iki okurun yüreğine bir sevinç salayım.