25 Şubat 2011 Cuma

Kokuyu izlerken...


Patrick Süskin'in "Koku" adlı kitabını okuduğumda üniversite öğrencisiydim, yaklaşık 15 sene önce yani. Çok etkilenmiştim. Geçenlerde filmi TVde gösterildi. Fena değildi ama, yetersiz tabii konusu koku olan bir öyküyü görsellik ve işitsellikle sınırlı bir araçla anlatmak. Ancak kokunun görsel ve işitsel yansımalarını gösterebilmiş. Kitapta neden daha etkili olsun peki? Kitapta görsellik ve işitsellik olmadığı halde üstelik? Kelimelerin bir araya gelerek oluşturdukları cümleciklerin, paragrafların bir filmden daha fazla etkileyebilmesi? Muhtemelen hayal gücü faktörü. Yine de dönem filmlerini izlemeyi çok seviyorum. Elimde defterimle, giysileri, çantaları, ya da atmosferi yansıtan ayrıntıları not alıyorum. Buradaki gibi... 


Hiç yorum yok: