8 Haziran 2010 Salı

Derin düşüncelere dalabilirim ki...

Açarsın odanın penceresini ardına kadar. İçeri mis gibi yağmurda ıslanmış toprak kokusu dolar. Bulutlu ve beyaz gökyüzüne bakarak pencerenin önüne çektiğin masaya oturursun. Kuşlar birbirleriyle yarışmaktadırlar o sırada. Serersin önüne tez dökümanlarını, dalarsın. Saatler geçer. Buradayım, farkındayım, çalışıyorum. Bir saat gelir, işte o saat...

O saat çocuğu okuldan almanın saatidir! Koooş kooş! Camı kapat önce! Koş şimdiiii!

Hiç yorum yok: