23 Şubat 2007 Cuma

Vee, Çizgi Roman Müzesi!


İşte bulduk! Çok kolaymış. Hem Brüksel küçücük bir yer galiba ya da her yer birbirine çok yakın. Başlıyoruz.
Brüksel, Art Nouveau'nun başlangıcında çok önemli yeri olan bir bölge. Öncelikle Baron Victor Horta burada yaşamış. Hani şu, Art Nouveau'nun kurucularından sayılan mimar Victor Horta. Evi ve müzesini de gezmeyi çok isterdim eğer biraz daha zamanımız olsaydı. Geniş bilgi için şu link izlenebilir:

http://www.bruxellesartnouveau.be/index.php?langto=en


Macera, bilgisayarın olmadığı, boyalarımızın ve kayıtlarımızın, dolayısıyla bileğimizin hükmettiği dönemlerde başlıyor.


ART NOUVEAU ve DOKUZUNCU SANAT BULUŞUYOR
"Yıl 1903. Tekstil toptancısı Charles Waucquez, Brüksel'in yaşam dolu bir bölgesinde, Rue de Sables'da yeni ve büyük bir mağaza açmaya karar verir ve binayı Baron Victor Horta'ya tasarlatır... Bundan dolayı, bina Art Nouveau'nun tüm karakteristik özelliklerini taşımaktadır, demir ve cam gibi yeni materyallerin kullanılması, serbest ışık akışı ve seçkin, dalgalı hatlar.

Horta, mağazanın planlarını çizmekle uğraşırken okyanusun diğer tarafında Winsor McCay çizgi bantı "Little Nemo" yu bir New York gazetesi için çizmeye başlamıştı.Yani, yalnızca çizgi roman ve
Art Nouveau'nun denk dönemlerde ortaya çıkıyor oluşunun ötesinde, McCay'in çizgi bantını yaratırken kullandığı üslubun görkemli ve tantanalı tarzı da Horta'nın tarzına benziyordu. Bir süre sonra bu mağaza gerileyerek kapandı. Ancak Art Nouveau ve Çizgi Roman Sanatı yeniden keşfedildiğinde burası Belçika Çizgi Roman Merkezi olarak yeniden açıldı."

"Çizgi roman için çağdaş kültürü oluşturan unsurlardan biri diyebiliriz. Modern çağda olşmuş yeni bir sanat türüdür.Bir çok ülkede bir sanayi koludur. Akademik geçerliliği olan tanımlarsa şöyle diyor: Çizgi roman birbirinden tamamıyla farklı iki ana öğenin, yazı ve çizginin birleşmesiyle oluşan bir anlatım sanatıdır (Yıldır, 1984: 7 )." *1

İzleyenlerin gittikçe artan tabeplerine karşı, sanatçı tam bir girişimci olmalıydı; senaryo yazarları, set tasarımcıları, font tasarımcıları, çinileyiciler ve renklendiriciler gibi alanında uzmanlaşmış takım arkadaşlarını etrafında toparlamalıydı.


Yayın evinde ise bir çizgi roman düzeltmen, fotoğrafçı, rötuş ve edit etme uzmanları, helio ve ofset teknisyenleri ve ciltçilerin sorumluluğuna girerdi. Perde arkasında, bir ticari işbirlikçi ordusu yerel ve uluslararası dağıtımı sağlardı.

1.SENARYO YAZARI
Başlangıçta kağıda aktarılması pek de kolay olmayan (!) yeni ve taze bir fikir bulunurdu. Senaryo yazarı bunu sinopsis denilen ve öykü akışıyla karakterleri de içeren ayrıntılı bir özet haline dönüştürürdü. Yayın evinin ve sanatçının onay vermesinden sonra ilk taslak her çizim tabakasında maksimum güçlü ve yoğun etki gözetilerek çalışılırdı. Bu bölümde çalışma şekli oluşturulur ve her sayfadaki diyalogların yerleşimi kurgulanırdı. Çizgi romanda da filmlerdekiyle aynı oymacılık uygulanırdı. Arka planın önemi azalır ve karakterin önemi artarken, yakın plandan panaromik görünüme doğru birkaç farklı açıdan görünüm öne çıkartılabilirdi.

2.RESSAM
Ressam öykünün yönetmeniydi. Kahramanların farklı eskizlerini ve arka planları çizer, Lay-out'a karar verir ve her sahnede en uygun biçimi oluştururdu. Araştırma ve eskizleri kalemle basit çizimler talip ederdi.

Sonra bütün öğeler çizim kağıdına aktarılırdı. Diyaloglar ve metinler konuşma balonlarına sığdırılır. Kalemle veya fırçayla mürekkeple üzerinden geçme işlemini ressam ya kendisi yapar ya da bir yardımcısına yaptırırdı.

3. YAZICI VE RENKLENDİRME SANATÇISI
Yazıcı, metinleri, ses efektlerini ve konuşma balonlarını çizer ve çinilerdi. Önce açık mavi veya kurşun kalemle çizilen çizgilerin daha sonra üzerinden siyah mürekkeple geçilirdi.

Renklendirici çizimin üzerine konulan saydam bir film tabakasında renklendirme işlemini yapabileceği gibi doğrudan kağıdı da boyayabilirdi. Genellikle sulu boya, renkli mürekkep veya afiş boyaları temel renkleri elde etmek için kullanılırdı.

4.YAYINEVİ
Dört renk baskı için, çinilenmiş olan tabaka sihay beyaz film olarak baskı formatına çevrilirdi. Yazılar da başka bir film tabakasına alınırdı. Gri veya mavi baskının renklendirilmesinin temelinde renkleri mavi sarı ve kırmızıya ayırmak için fotografik bir renk seçimi yapılırdı. Rötuş uzmanları ufak kusurları elimine eder, yayına hazırlayan uzmanlar da incelikle her filmi (her renk) oturması gereken yere oturturlardı. Baskı 16 veya 32 sayfalık diziler halinde basılırdı. (32 sayfa tam, 16 sayfa yarım forma)


4.SONUÇ!
Pazar araştırması hangi baskının okunma potansiyelinin daha fazla olduğunu belirlerdi. Promosyon hizmeti yazarı ve ürününü planlanmış bir çaba ile avantajlı duruma getirirdi.Bir kahraman üne kavuştuğunda, ticari mekanizma farkı formatlarda bunu pazarlardı.

Kaynak: Belgian Comic Strip Centre / Tanıtım Kitapçığı
Alıntılar
*1 Levent Cantek, Türkiye'de Çizgi Roman, İletişim Yayınları, 1996, sf 19