Bu yıl Ankara Tasarım Haftası'nın 6.sı düzenlendi. Daha önce iki kez karma sergiyle katılmıştım ama ilk kez bir söyleşi gerçekleştirdim ve ardından konuyla bağlantılı bir workshop yaptım.
Hazırladığım sunum, beni her zaman çok heyecanlandıran bir konu hakkındaydı: Distopya. Distopya, ütopya kelimesinden türetilmiş bir olumsuzlama aslında. Nasıl ütopya insanlığın yarınına ilişkin umutlu ve iyi duygularla dolu güzel bir gelecek hayaliyse, distopya da tam tersi kötü ve karanlık bir gelecek önermesi. Konuyu felsefi ve filmografik açıdan tartışan otoriteler bulunmakta. Bense bu karanlık ve ürkünç alana daha grafiksel bir açıdan yaklaşmayı denedim. Karakter tasarımı konuya burada dahil oldu. Bu tür filmlerde yaratılan distopik evren tasarısı, görsel açıdan neye göre belirleniyordu acaba? Karakterlerin görünümleri neye göre seçiliyordu? Ve neden sözgelimi onar yıllık aralarla çekilen filmlerde birbirinden farklılaşan bir estetik yaklaşım kullanılıyordu? Bu sunumun makaleye dönüşmüş hali bittiğinde yayınlanacak burada da, az kaldı :)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder