3 Şubat 2012 Cuma

Grafik Tasarım Dergisi'nde yayımlanan yazım

‎"Found Object Art / Buluntu Nesnelerle Sanat"ı bir illüstrasyon yöntemi olarak incelediğim makalem Grafik Tasarım dergisinin Kasım Aralık sayısında...


İllüstrasyonda alternatif diller:
Buluntu nesnelerle illüstrasyon

İllüstrasyon (resimleme) bir bilgiyi, bir kavramı iletmek için yapılan görsel betimlemeler olarak nitelendirilmektedir. İllüstrasyon kelimesinin Latincede bir şeyi anlaşılır yapmak anlamındaki “lustrate” kökünden türediği bilinmektedir. Bir bilgiyi ya da iletiyi var olan bir metni destekleyerek, açıklayarak ya da herhangi bir metin olmaksızın bir kavramı görselleştirerek aktaran görsel betimlemelerdir de denilebilir.  
Bir ana alan olarak “illüstrasyon” editoryal, kitap illüstrasyonu, bilimsel illüstrasyon, konsept tasarım, karakter tasarımı, teknik illüstrasyon gibi farklı alanlara göre ayrılmakla birlikte, kullanılan yöntemlere göre de ayrılabilmektedir.  Güzel tarafı, yöntemler denildiğinde görselleştirmenin hemen hemen her yolunun açık olmasıdır. Bu yöntemler basit ve sade bir kurşun kalem çizimini ya da mürekkep çalışmasını içerebildiği gibi, akrilik, guaj, suluboya vb. gereçlerle yapılan uygulamaları ya da kolaj çalışmalarını da içerebilir. Buluntu nesnelerle tasarlamak da bir illüstrasyon yöntemidir. Nesneler, çalışmanın kavramsal altyapısı dâhilinde bir araya getirilerek sabitlenebileceği gibi, düzenlemelerin fotoğrafları çekilerek de kaydedilebilir.   

Buluntu nesnelerle yapılan illüstrasyon dendiğinde, akla kolaj ve asamblaj gelebilir; aslında bunlar çoğu zaman birbirine geçişen ve örtüşen kavramlardır. Kolaj, iki boyutlu bir yüzey üzerine yine iki boyutlu malzemelerin kesilip yapıştırılarak düzenlenmesi olarak tanımlanabilir. Dada akımıyla gelişmiş bir yöntem olup, kendi başlarına sanatsal bir değer taşımayan nesnelerin sanatsal bir bakış açısıyla yeniden yorumlanarak tasarım sürecinin sonunda bir sanat eserine dönüştürülmesi sürecini anlatır. Asamblaj (assamblage) kolaja benzemekle birlikte, bu yöntemde üçüncü boyut da kullanılmaktadır. Buluntu nesnelerle tasarlamak, benim için başka bir anlam daha taşıyor; tüketmeyerek, atık ya da bir biçimde birikmiş ya da bulunmuş nesneleri bir arada kullanarak sürdürülebilir bir dünya yaratmanın sorumluluğunu taşımak. Buradan yola çıkarak işin çevre ve sosyal yönünün de oldukça önemli olduğunu söyleyebiliriz. 

Dünyada bu yöntemi kullanarak tasarım yapan bir çok illüstratör / tasarımcı bulunmaktadır. Kullanılan nesnelerin rastlantı eseri bir araya getirilmesi sık rastlanan bir durumdur; kullanılmış biletler, şişe kapakları, boş makaralar, eski menteşeler vb. Zaman zaman da belirli nedenlere dayalı olarak özellikle seçilen nesneler kullanılmaktadır. Bu nesneler, bir geçmişi ve etkisi olan eski eşyalar; aile fotoğrafları, anı nesneleri, koleksiyon parçaları ve / veya bitpazarlarından toplanabilecek eski nesneler (anahtarlar, kilitler, eski paralar, dolap kulpları vb) olabilir. Ne tür bir nesne kullanılıyor olursa olsun, önemli olan nesneyi kullandığınız yerdeki kavramı ve alt metni ne kadar desteklediği olacaktır. 

Buluntu nesneler, bir görsel anlatımda kullanıldığında, tek başlarına var olduklarında taşıdıkları anlamdan bir ölçüde sıyrılarak bambaşka bir şeyin parçası olabilmektedirler. Başka nesnelerle, çizimlerle ya da yazılarla birlikte kullanıldığında hangi anlamlara evrileceği, buluntu nesnelerle yapılan illüstrasyonlara lezzetini veren şeydir. Örneğin Dicky Graham tarafından yaratılan vahşi hayvan başı örneğinde, tek başına bambaşka anlamlar içeren nesnelerin bir araya geldiklerinde nasıl irkiltici bir tümanlama kavuştuğu görülebilir. Sıradan ve normal satranç taşları, vahşi bir hayvanın ağzındaki düzensiz dişlere dönüşürken, neredeyse hayvanın soluğunu duymamızı sağlayacak kadar “gerçek” bir etkiye sahip olmaktadır (bkz. görüntü 1). 
Görüntü 1 Dicky Graham tarafından tasarlanan “Marcel Mutt” çalışmasında bir parça kürk, bir baca bağlantısı ve satranç takımı taşları kullanılmıştır.

David Goldin’in itfaiyecileri incelendiğinde (bkz. görüntü 2) çöpe dönüşmüş teneke parçaları, paslı menteşeler, bitmiş kurşunkalemler ve kapaklarla açma halkaları gibi sıradan ve değersiz nesnelerin, mizahi bir duruşu olan ve bir bakışta kolayca algılanabilen tiplemelere dönüştüğü görülebilir. Buluntu nesnelerle yapılan illüstrasyonlarda, kurgulanmış yeni bir gerçeklik içinde kullanıldıktan sonra nesnelerin hala tanıdık ve ayırt edilebilir olup olmadığı da önemlidir. Nesneler hem zorlamadan hem de kitchleşmeden, birlikte yeni bir bütün oluşturabilmeli, ancak buna rağmen incelendiğinde nesneler kendi kimliklerini de taşımaya devam ediyor olabilmelidir.


Görüntü 2 David Goldin tarafından yapılan “Fireman” serisinden örnekler

Buluntu nesneler kullanılarak yaratılan yeni anlatım biçiminde nesneler, onları çevreleyen diğer nesnelere, çizimlere ya da yazılara bağlıdır. Yine David Goldin’e ait ancak bu sefer daha farklı bir tarz kullanılmış olan illüstrasyonda (bkz. görüntü 4) buluntu nesnelerin, çizimlerle bütünleştirilerek kullanıldığı dikkati çekmektedir. Eski bir saat kadranı, pullar, etiketler ve düğmeler, aynı yöne doğru bir koşuyu sürdürür biçimde kişiselleştirilmiştir. Önceki örneklere ek olarak çizimle desteklenerek tasarım süreci daha farklı kurgulanmıştır.   
Görüntü 3 David Goldin tarafından buluntu nesnelerle yaratılan bir düzenleme: “Run”
Çocuk kitapları illüstratörü olan Holli Conger da birçok çalışmasında buluntu nesneleri kullanmaktadır. Resimde (bkz. görüntü 4) illüstratör tarafından tasarlanmış tiplemeler ve yaratılan arka planda buluntu nesnelerden yararlanırken bütünlük duygusunun başarılı bir biçimde verildiği görülebilmektedir.  

Görüntü 4 Holli Conger tarafından buluntu nesnelerle tasarlanmış bir illüstrasyon örneği
Görüntü 5 Suzan Scott tarafından yaratılmış bir çalışma  

Dr. Elif Songür Dağ
Uluslararası Kıbrıs Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Grafik Bölümü
Öğretim Görevlisi

2 yorum:

bnbldk dedi ki...

senin için dergiyi aldım elifcim, masamda açık duruyor, gel ve gör diye:) tebrik edeerimmm

Adsız dedi ki...