1 Nisan 2010 Perşembe

Ekmek sırası beklerken ölüvermek

Kısa bir yürüyüş yaptım dışarıda. Anlamsızca çok eski bir şeyi hatırladım. Ortaokulu Edirne'de okumuştum. Sanırım orta ikideydim. Hatice diye bir sınıf arkadaşımın annesi ölmüştü. Ekmek arabası, şu fırınların kullandığı kamyonetlerden, geri geri gelirken, fırından ekmek almak için bekleyen annesini ezerek ölmesine neden olmuştu. İlk defa bir arkadaşımın annesi ölüyordu. Bir "anne" nasıl ölürdü çocukları filan varken? O yaşta öyle düşünmüştüm. Okula birkaç hafta geldi, sonra okulu bıraktı Hatice. Babasına ve kardeşlerine bakmak için. Kayboldu gitti. Felaket güzel masmavi kocaman gözleri vardı. Her zaman  sıkıca örüldüğü halde karmakarışıkmış gibi duran sarımsı kıvırcık saçları vardı. Yanakları, soğukta uzupuzun okul yolunu yürüyerek giden çocukların haşlanmış yanakları gibi al aldı. Belki de çok uzun bir yolu yürüyerek geliyordu. Ne olmuştur sonra acaba Hatice'ye? Benim şimdi onu bu kadar net hatırladığımı nerden bilecek? Bu uzaktan aklıma düşen anı, dokundu bana. Yazayım istedim. Çabucak büyümek zorunda kalan çocuklar için.

1 yorum:

uzmanamator dedi ki...

Ne zor şey şu anıları bile bize dokunan şeyleri bir de yaşayan olmak.
Allah hepsinin yardımcısı olsun...