3 Aralık 2009 Perşembe

Neil Gaiman ve Dave mc Kean İşbirliğiyle...



Browse Inside this book
Get this for your site

En son okuduğum yukarıdaki "Graveyard Book" idi. Gerçekten tam beklediğim gibi, beni hiç hayal kırıklığına uğratmayan bir Gaiman/McKean ortak çalışması. Bayılarak okudum diyebilirim. Bu harika ikiliyle tanışmam, bundan yıllar önce Coraline ile olmuştu. Odtü Yayıncılık'ın o dönemki editörü Muharrem Bey, kitabı hediye etmek inceliğinde bulunmuştu. O zaman yaptığımız sohbette, çocuk yazınında korku ve tedirginlik yaratıcı öğelerin kullanılmaktan (bizim ülkemizde) çekinildiğini, oysa korku ve gizemin de yaşamın bir parçası olarak kabul edilip çocuklara sunulabileceğini, ancak muhtemelen bu kitabın Türkiye'de çok satmayacağını konuşmuştuk. Neyse ki animasyon filmi gösterime girdi de Coraline kitapları birçok kez basıldı. Demek ki, sinemada popüler olmasına bağlıymış.
Ben açıkçası çocuklara sunulan konuların elbette yaş gruplarının özellikleriyle bağlantılı olacak kavramlara yönelik yazırlanmasını savunuyorum ancak bu kavramlar arasında anlatmaktan kaçındıklarımız da var. Geçen yıl Goethe Institut'da Alman Çocuk Kitabı yazarlarının da katıldığı bir paneli dinleme fırsatım olmuştu. Paul Maar ile bu şekilde tanıştım. Paul Maar, Alman ve Dünya yazınında oldukça önemli bir çocuk kitabı yazarıydı, o gün kendi öykülerinden birini okumuştu panelde; büyükannesinin ölümünü anlamaya çalışan bir çocukla ilgiliydi. "Çocuklara" demişti sonra, "ölümü de anlatmalıyız." Tabii, bu tür konuları ele alırken yine de pedagojik açıdan yapıcı olmak gerekiyor. Ben bu yönden Neil Gaiman'ın metinlerinde büyük sorunlara rastlamadım, doğal ve esprili bir bakış açısı var. McKean ise kendi grotesk, karanlık ve ürkütücü denizinde Gaiman'ın limanına demirlediğinde ne kendisi olmaktan pek bir şey kaybediyor ne de ehlilleşiyor. İşte bu ikilinin beni en çok etkileyen yanı bu.


Browse Inside this book
Get this for your site




Browse Inside this book
Get this for your site

Hiç yorum yok: