20 Şubat 2008 Çarşamba

Yazıyla Yüz.

Yüz, iletişimin en önemli ögesi dersek abartmış olur muyuz? Hiç bir teknolojik gelişme yüz yüze iletişimin yerini alamayacak herhalde. Yüzün hem kendisi, hem sureti ana konu ya da metafor olarak görsel iletişimi her şekilde ilgilendiriyor. Bakmak ve görmek, aynı zamanda bakılan ve görülen olmak. Görüldüğünün farkında olmak. Peki insan ifade aracı olarak yüzünü farklı bir biçimde kullanmaya başladığında ne olur?


Orlan'ın metamorfik yüzleri.

Bugünlerde "yüzler" üzerine düşünüyorum. Derken Deleuze ile tanıştım. Düşünceleriyle tabii, zira bir on yıl kadar önce çektiği korkunç ağrılara dayanamayarak kendisini camdan atmak suretiyle hayatına son vermiş. Kısa bir ön bilgi ilgimi çekmesi için yeterli oldu, çağımızın bu önemli düşünüründen haberdar olmamı sağlayan sevgili Burcu'ya teşekkür ediyorum. Burcu Canar'ın bu konu üzerine hazırladığı tezine şuradan olaşılabilir.

Yüzün görselliği, bazen bir bedenin parçası olmasından bağımsızlaştıracak denli öne itiyor onu. İlkel insandan bu yana yüz, hatta maske iletişimin ilk adımı olmuş. Üstelik maske kendisi de yüzden bağımsız bir yüz. Neyin maskesini takarsa o oluyor insan.

Hiç yorum yok: