23 Şubat 2007 Cuma

Belçika / Pazar günü

Bir önceki gece konserde tanıştığımız Selim Bey ve oğlu, Pazar günü Brüksel'e gitmek istediğimizi öğrenince bizi gezdirmeyi teklif ettiler. Onlar da Almanya'da yaşıyorlarmış. Aynen akşam 7'de bütün dükkanların kapanması gibi Pazar günü de her yer kapalı olurmuş! Son günü alışverişe ayırmış olan Elif ve Hakan kalakalırlar ınınınnnn!
Ne yapalım biz de Selim Bey'in bize gezdireceği yerleri gezeriz, belki çizgi roman müzesi açıksa orayı da gezeriz.

En çok hoşuma giden de, illüstrasyonların duvarlarda, binaların dış cephelerinde, afişlerde, araç yüzeylerinde; heryerde ama her yerde bu kadar çok kullanılıyor olduğunu görmekti sanırım.

Sonra sokak müzisyenleri...

Bizim Çiçek pazarı gibi bir sokaktan geçtik, denizi ve deniz ürünleri... Cıvıl cıvıldı.


Hoşuma giden vitrinler...



Tekrar meydandayız... Selim Bey'e teşekkür edip ayrılıyoruz. Onlar Almanya'ya, biz çizgi roman müzesine. Tabii ki elimde bir harita var! Yine de önce şu köşedeki pırlantacı dükkanına (kuyumcu demek isterdim ama diyemiyorum. Burası aynı zamanda dünya çapında bir elmas / pırlanta merkezi) soracağım sanırım.

2 yorum:

Köşenin Delisi dedi ki...

Ne kadar güzel fotoğraflar ve ne güzel mekanlar...özellikle duvarlara bayıldım :) Bir arkadaşım vardı lisede...herkes duvarları kendilerini engelleyen sınırlar olarak görürken o "duvarlar benim özgürlüğüm, odama girdiğimde hiç kimseye hesap vermek zorunda değilim ve duvarlarım da sadece bana ait" gibi bi şey demişti, çok etkilenmiştim, o aklıma geldi :)

PERİLİ KÖŞK dedi ki...

bende Brükseli gördüm,Çizgi roman müzesine gitmedik ama ,fotoğraflara bakarak nostaji yaptım,teşekkürler...